22 Kasım 2011 Salı
Helikopterin uçmasında sadece bu iki pervane görev yapar, bunlar dışında başka bir unsuru yoktur. Pervane kollarına pal denir. Paller açılı olarak ayarlanmıştır. Helikopter kanadı iki palden oluşur. Bunlar birbirine zıt yönde eğimli olarak ayarlanmıştır. Kalkışta pilot palleri zıt yönde ve maksimum açıyla eğer. Bu sayede yere en yüksek hava basıncı uygulanır. Motor devri arttıkça helikopter havalanmaya başlar. Helikopter ileri-geri sag-sol hareketlerini yaparken pervane altındaki mekanizma yardımı ile pervane komple istanilen yöne egilir. Yani mesela ilerigidecek ise, pervane şaftın baglantı yerinden hafif öne eğilir bu sayede helikopter ileriye doğru hareket eder. Diğer yönler için de aynısı söz konusudur. Kısaca helikopterin yükselecek veya inişe geçilecekse pallerin açısı artırılır veya azaltılır. Helikopterin ileri-geri hareketi ise, ana motordan gelen pervane şaftına bağlı kontrol mekanizmasından pervanenin öne ve arkaya eğimi ayarlanır. Pervane öne doğru yattığında, gövdeyi ileriye doğru çekecektir, bu sayede helikopter ileri yöne hareket eder. Pervane arkaya doğru egildiginde ise, önce fren etkisi yapacak ardından da helikopter geri yöne hareket edecektir.
3 Kasım 2011 Perşembe
Hibrit Arabalar
Hibrit Arabalar
Hayattaki en önemli şeylerden birisi hayatın hızına ayak uydurmaktır. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha çok iş daha az zamanda yapılabilmektedir. Özellikle bilgisayarlar, bize sağladıkları kolaylıklardan dolayı hayatımızın vazgeçilemez bir parçası olmuşlardır. Bu şekilde gittikçe hızlanan yaşamımıza şimdi de nanoteknoloji girmek üzeredir. Bunun anlamı, hayat insanoğlu için daha da hızlanacaktır. Bu hızı yakalayabilmek ve hatta bu hızı geçebilmek için, insanların başetmesi gereken sorunların başında, gitmek zorunda oldukları yerlere eskiden olduğundan daha kısa sürede ulaşmaları gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda birçok şey icat edilmiştir. Örneğin, uçaklar kıtalar arası yolculukların süresini günlerden bir güne daha kısa bir zamana indirmiştir. Diğer bir örnek ise trenlerdir. Çok uzun zamandır kullanılmakta olan trenler, ağır yüklerin kısa zamanda istenilen bir noktaya ulaştırılmasını mümkün kılmıştır. Ancak insan hayatı için bu konudaki en büyük gelişme arabaların icadıdır. Kısaca arabalar, her kesimden insana kişisel olarak hızlı ulaşımı mümkün kılmıştır. Şu anda arabalar, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak, çalışma prensiplerinden ötürü arabaların bize sağladıkları, bizden alabileceklerinden fazla değildir. Dünyada 7 milyardan fazla insan olduğunu ve bu insanların çoğunluğunun araba kullanıyor olduğunu göz önünde bulundurursak, arabaların özellikle insan sağlığı ve çevreye olan etkilerinin oldukça büyük ve tehlikeli olduğunu kolayca görebiliriz. Bu sorunun ciddiyetinin oldukça büyük olması nedeniyle, bu konu hakkında alternatif çözüm yolları araştırılmaktadır. Şu anda bu alternatiflerden en öne çıkanı Hybrid teknolojisidir. Petrolden kesinlikle daha temiz olan elektrik enerjisinin kullanıldığı bu teknoloji, yüksek oranda petrol tüketiminin neden olduğu sorunlara biraz da olsa çözüm önermektedir.
İlk olarak, hybrid arabaların ne oldukları üzerinde duralım. Arabalar için bir dönüm noktası olacak olan hybrid teknolojisi, arabalarda benzinli motora ek olarak bir tane elektrikli motorun da kullanılması şeklinde açıklanabilir. Hybrid arabalar günümüz arabalarından oldukça farklı bir çalışma prensibine sahip olduklarından dolayı, daha farklı bir mekanizmaya sahiplerdir. Kısaca, bir benzinli arabayı özetleyelim. Benzin deposu, motor ve vites kutusundan oluşan ve kimyasal bağ enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren bir sistemdir. Hybrid arabalarda ise bu sisteme ek olarak bir elektrikli motor bulunmaktadır. Bataryalar bu durumun sisteme getirdiği eklemelerden birisidir. Hybrid arabalardaki elektrik motorunun uzun süreli ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak için güçlü bataryalara ihtiyaç vardır. Diğer bir deyişle, benzin deposu motor için ne demekse, bataryalar da elektrik motoru için aynı anlamı ifade etmektedir. Ancak, günümüzün teknolojisiyle üretilen bataryalar, çok etkili olmamalarının yanı sıra oldukça da ağırdırlar. İkinci olarak, hybrid arabaların içinde büyük bir dinamo bulunmaktadır. Bu araçlar ihtiyaç duydukları bütün elektriği sadece şarj olurken bataryada biriken elektrikten karşılayamazlar. Mümkün oldukça her türlü kaynağın kullanılması gerekmektedir. Dinamo ise bu kaynakları elektrik enerjisine çevirmede kullanılır. Tekerleklerin dönerken bir yandan bataryaları doldurması dinamolar sayesinde mümkün kılınmıştır. Ayrıca, benzinli motorun gerektiği zaman çalıştırılması da dinamolardan sağlanan elektrikle oluşmaktadır. Diğer bir ek parça PSD (Power Split Device) dir. Oldukça önemli bir parça olan PSD, benzinli motoru, elektrik motoru ve dinamoyu birbirine bağlayan bir vites kutusu gibi karmaşık bir görevi üstlenmektedir. Tanımdan da kolayca anlaşılacağı gibi PSD, bu sistemin belkemiğidir. Ayrıca benzinli motor ile elektrikli motorun bağımsız şekilde ya da gerektiği zaman birlikte arabaya güç aktarmalarını sağlamaktadır. Ek olarak, benzinli motorun dinamo doğrultusuyla bataryaları doldurması da PSD sayesinde olmaktadır. Son olarak, sisteme bir de elektrikli motor eklenmiştir. Görmeye alıştığımız oyuncak arabalardakine kıyasla oldukça büyük ve güçlü olan bu elektrikli motorlar, bir tona yakın bir arabayı belli hızlarla tek başına hareket ettirebilmektedir.
Hybrid arabaların hayatımızda birçok şeyi değiştireceği kesindir. Bu teknolojinin bize sağlayacağı yararların yanında dezavantajları da bulunmaktadır. Öncelikle avantajlarından bahsedelim. Bu teknolojinin en büyük yararlarından birisi, arabaların doğaya verdikleri zararı azaltabilecek olmasıdır. Dünyada o kadar çok araba vardır ki bu arabalardan çıkan gazlar küresel ısınma probleminde etken nedenlerden birisi olmuştur. Bu noktada, hybrid arabalar doğaya verilen zararı en aza indirmede büyük bir görev üstlenmişlerdir. Hybrid teknolojisiyle, bir arabanın benzin tüketimini %50 ye varan oranda düşürebiliyor olması da bu konunun önemini net bir şekilde açıklamaktadır. Benzin tüketiminin azalması sadece doğaya değil, aracın kullanıcısına da yararlıdır. Özellikle hybrid arabalar, benzini az tüketmelerinden dolayı ekonomik açıdan oldukça kullanışlıdır. Bu arabaların kullanıcıları, benzin fiyatındaki değişimleri neredeyse hiç hissetmezler. Son olarak, hybrid arabalar sadece elektrikle çalışmadığı için, sürüş sırasında gereken elektriğin bir kısmını aracın kendisi yenileyebilmektedir. Bunu, benzinli motoru ve fren sistemini kullanarak yapmaktadır. Avantajlarının yanında hybrid arabaların bazı dezavantajları da vardır. İçerdikleri sistem nedeniyle satış fiyatları normal arabalarınkine göre fazladır. Bu durum, görünüşte dezavantaj gibi görünüyor olsa da, uzun vadede kullanıcı için daha avantajlı olacaktır. Nedeni ise, bu araçların benzin tüketiminin normal arabalarınkine göre oldukça düşük olmasıdır. Diğer bir dezavantaj, içerdikleri bataryalar nedeniyle çok ağır olmalarıdır. Büyük bir arabayı bir elektrik motoruyla uzun bir süre hareket ettirmek için çok fazla elektrik enerjisine ihtiyaç vardır. Bu ise daha fazla batarya ve daha çok ağırlık demektir. Şu anda bir sorun olarak görünse de ilerde teknolojinin ilerlemesiyle bu sorun da kolaylıkla çözülecektir. Son olarak, hybrid arabaların diğer bir dezavantajı, herhangi bir kaza anında içerdiği bataryalar yüzünden hem arabanın içindekiler hem de arabanın dışındakiler için hayati tehlikeye neden olabilecek olmasıdır. Bu durumda, aracın içindekilerin yaşama şansı oldukça düşerken, yardım edecek olanların da hayatı tehlike altına girmiş olmaktadır. Her ne kadar bir umut gibi görülse de, hybrid arabalar yeni sorunlar da doğurabilirler.
Hybrid arabalar şu anda çok fazla yaygın olmasalar da büyük araba firmaları bu konu üzerinde oldukça ciddi bir şekilde çalışmaktadırlar. Her ne kadar firmaların bu araçları yapma şekilleri farklı olsa da amaçları aynıdır, az benzin tüketimi ve daha uzun mesafe kat etmek. Bu firmalardan birisi Honda’dır. Örneğin, Honda’nın Insight modeli bir hybrid arabadır. Bir elektrikli motor ile bir benzinli motorun birleşmesinden oluşan bu sistemde, elektrikli motorun bazı görevleri vardır. Bunlar, hızlanırken veya yokuş çıkarken, benzinli motora yardımcı olmak, marş motorunun görevini üstlenmek ve bataryaların doldurulmasını sağlamaktır. Ancak Honda’nın az benzinle en uzun mesafeyi kat etmek için bu arabada kullandığı strateji sadece hybrid bir motor kullanmak değildir. Honda Insight oldukça hafif olmasının yanı sıra etkili bir aerodinamik yapıya sahiptir. Aracın dış kısmı alüminyumdan yapılmıştır. Oldukça hafif olan, 56 kg’lık 3 silindirli bir motora sahiptir. Sadece iki kişinin seyahat edebileceği bu araba, bütün bu kısıtlamaların sayesinde toplam olarak 838 kg ağırlığındadır. Bu sayede, Insight gibi küçük bir araba, küçük bir motorla 100km/h hıza 11 saniyede çıkabilmekte, şehir içinde yaklaşık olarak 90 kilometrede 3,78 litre, şehir dışında ise yaklaşık olarak 100 kilometrede 3,78 litre benzin tüketmektedir. Insight gibi hybrid bir araba olan Toyota Prius, Insight’dan biraz daha farklı bir sisteme sahiptir. Prius’da PSD kullanılmıştır. Bu parça benzinli motoru, elektrikli motoru ve dinamoyu birbirine bağlamaktadır. Bu sayede Insight’la kıyaslandığında oldukça etkili bir araba olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Prius’da aracın ağırlığı hakkında herhangi bir kısıtlamaya gidilmemiştir. Toplam ağırlığı 1.315 kg olan Prius, sahip olduğu güçlü elektrik motoru sayesinde benzinli motoru kullanmadan 24 km/h hıza ulaşmaktadır. Prius’un benzinli motoru sadece gerektikçe devreye girmektedir. Insight’ta ise elektrikli motor gerektiğinde devreye girmektedir. Insight ile Prius arasındaki temel farkları bu şekilde açıklayabiliriz. Bu örneklerden de kolayca görebiliriz ki, her firma hybrid teknolojisine farklı açılardan bakmaktadırlar. Bu sayede hybrid arabalar, yeni fikirler sayesinde, gün geçtikçe gelişmekte, daha verimli bir hal almaktadırlar.
Hybrid teknolojisi şu anda emekleme dönemini geçirmektedir. Özellikle küresel ısınma, dünyadaki petrolün azalması ve petrolün gittikçe pahalılaşması, insanları bu teknolojiyi geliştirmeye mecbur bırakmıştır. Bu sektördeki gelişme devam ettiği sürece yaklaşık 10 yıl içinde sokaklarda hybrid arabaları daha çok göreceğiz. Şu anda yüksek maliyetleri ve toplum tarafından çok iyi tanınmamaları nedeniyle pazarda büyük bir paya sahip değiller. Ancak Honda’nın Insight’ı, Toyota’nın Prius’u ve Chevrolet’in Volt’u bize bu konunun büyük araba firmaları tarafından ne derece ciddiye alındığını göstermektedir. Her ne kadar bazı dezavantajları da olsa, hybrid teknolojisi birçok soruna gerçekçi çözümler önermektedir. Kısaca hybrid arabalar daha az ve daha temiz enerjiyle, daha çok iş yapmak adına hayatımızda yer almak için son süratle geliyorlar.
Hibrid Otomobiller Nasıl Çalışır
Benzin istasyonuna gidip, yüksek fiyatları gördüğünüz zaman hiç şok oldunuz mu veya canınız fena halde sıkıldı mı? Tabiki evet diyeceksiniz. Bir depo benzine 50, 100 veya aracınıza göre 200 tl ödediğiniz zaman, bunun daha ucuz bir yöntemi yok mu acaba diye mutlaka düşünmüşsünüzdür. Veya aracınızın kullandığı yakıtın sera gazı etkisi yaptığını biliyorsunuz ve bu sizi gerçekten endişelendiriyor.
Otomotiv endüstrisi bu endişelere yanıt veren bir teknolojiye sahip: Hibrid Araçlar. Şu anda piyasada bir şok hibrid araç modeli bulunmaktadır. Ayrıca, otomotiv üretici firmaların bir çoğu da kendi hibrid modellerini üretme planı olduğunu açıklamıştır.
Hibrid bir otomobil nasıl çalışır? Standart bir otomobile göre, litre başına 20-30 km daha fazla yol almanızı sağlayan yapının altında neler var? Ve daha fazla yol almanızı sağlayan bu sistem, çevreyi geçekten daha mı az kirletiyor? Bu makalemizde, hibrid teknolojisinin nasıl çalıştığı konusuna değineceğiz ve bir hibrid aracı, maksimum verimde kullanabilmeniz için bazı ipuçları vereceğiz.
Aslında bazı insanlar farkında olmasalar da hibrid bir araca sahipler. Örneğin mo-ped (Motor pedallı bisiklet), bir hibrid araç türüdür. Çünkü, sürücünün pedal gücüyle benzin motoru gücünü birleştirerek çalışır. Yani, hibrid araçlar etrafımızda bolca mevcuttur. Trenleri çeken lokomotifler dizel-elektrik hibrid araçlardır. Seattle gibi şehilerde de dizel-elektrik otobüsler kullanılmaktadır. Bu araçlar, kablolu yerlerde elektrik ile, kablonun olmadığı kısımlarda ise dizel ile çalışırlar. Büyük maden kamyonları da dizel-elektrik hibrid araçlardandır. Denizaltılar da ayrıca hibrid araçlardandır. Bazılarında nükleer-elektrik, bazılarında ise dizel-elektrik kullanılır. İki veya daha fazla güç kaynağını direkt veya dolaylı olarak kullanarak güç sağlayan araçlar, hibrid araçlardır. Yollarda gördüğümüz hibrid araçların çoğu, benzin-elektrik hibrid araçlarıdır. Fransız otomotiv üreticisi PSA Peugeot Citroen, iki dizel-elektrik hibrid araç üzerinde çalışmaktadır.
TÜRKİYEDE HİBRİT TEKNOLOJİSİ VE GELİŞTİRDİĞİ ARAÇLAR EE - STRATEJİK İŞ BİRİMLERİ (SİB) |
ARAÇ TEKNOLOJİLERİ : Otomotiv teknolojisinin hızla geliştiği dünyamızda, bu teknolojinin gelişimine paralel olarak araç sayısı da artış göstermektedir. Bu önlenemez yükseliş yakıt tüketimini de artırmakta ve buna bağlı olarak araç emisyonları da aynı oranda yükselmektedir. TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü'ne bağlı Araç Teknolojileri Grubu üzerine düşen sorumluluğun gereklerini yerine getirmek için çalışmaktadır. Teknolojileri Grubu, yarının teknolojisini günümüze taşımak amacı ile gerek askeri, gerekse sivil alanlarda farklı ihtiyaçlara ve beklentilere cevap verecek, hibrid elektrikli araç ve güç sistemleri tasarlamakta, hibrid araçların kontrol sistemlerini geliştirmekte, motor testlerini gerçekleştirmektedir. Çeşitli konfigürasyonlarda hibrid araç tasarımı ve prototip üretimi yapılmaktadır. Ayrıca elektrik motoru ve elektrik motor sürücüleri, hibrid araç kontrol üniteleri geliştirilmesi ve prototip üretimi ile enerji depolama teknolojileri ve batarya geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Alanında gerek altyapı, gerek bilgi birikimi ve gerekse farklı mühendislik disiplinlerinden gelen araştırmacı potansiyeli açısından Türkiye'nin en dinamik, en yetkin ve en kapsamlı ekibidir. TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü Araç Teknolojileri Grubu sadece sivil amaçlı çalışmalarda değil, askeri amaçlı projelerin gerçekleştirilmesinde de üzerine aldığı sorumlulukları başarı ile yerine getirmektedir. Araç teknolojileri laboratuarında ağırlıklı olarak askeri amaçlar için; görünmezlik kabiliyeti, akustik ve termal izlerin azaltılması ve siluetin küçültülmesi, geliştirilmiş iz kontrol yönetimi gibi fark edilebilirliğin azaltılması çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca daha fazla dayanıklılık ve yakıt verimi, gelişmiş güvenilirlik ve idame ettirebilirlik, taşıma kapasitesinin artırılması, gelişmiş kullanabilirlik, hayatta kalabilme kabiliyetinin artırılması, gelişmiş güvenlik ve taşıma gereksinimlerine uyumluluk, geleceğin elektrikli zırh ve silahlarına zemin oluşturma alanlarında çalışmalar da yapılmaktadır. Araç teknolojileri grubu farklı beklentilere farklı çözümler sunabilecek bilgi, beceri ve altyapıya sahiptir. Yapılmış ve yapılmakta olan projeler, araç teknolojileri konusunda sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübenin bir göstergesidir. Sahip olduğu bilgi birikimi ve altyapısı ile geleceğin ulaşım araçlarının geliştirilmesi, alternatif yakıtlar ve yakıt verimliliğinin arttırılması gibi konularda Türk sanayisine büyük destek vermekte ve gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Çalışma Alanları :
Testler Şasi Dinamometre Üzerinde Araç Testleri Araç Performans Testleri (Konvansiyonel/Hibrid) Araç Emisyon Testleri (Konvansiyonel/Hibrid) Dinamometre İle Elektrik Motor Testleri Tamamlanan Projeler: Ford OTOSAN Hafif Ticari Hibrid Elektrikli Araç Geliştirilmesi ve Prototip Üretimi TOFAŞ ELİT-1 Seri Hibrid Elektrikli Araç Geliştirilmes ve Prototip Üretimi TOFAŞ ELİT - 2 Paralel Hibrid Elektrikli Araç Tasarım ve Fizibilite Çalışması FNSS Hibrid Elektrikli Muharebe Aracı MSB Tümü Elektrikli Muharebe Aracı MSB Tümü Elektrikli Savaş Gemisi Elektrik Motor Sürücüsü Tasarımı ve Geliştirilmesi Elektrikli Araç Alt Sistemlerinin Tasarımı ve Geliştirilmesi Elektrikli Araçlar İçin Batarya Tasarımı ve Geliştirilmesi Yürütülen Projeler:
Basından:
|
ARAÇLARDA KONFOR TEKNOLOJİSİ
Olağanüstü
ve özel.Audi A6 aracın içi.

·
Ayrıcalıklı konfor

·
Akıllı yer sunumu

·
İyi düşünülmüş ergonomi

Klima sistemi gerekli fan ayarını ve ısı miktarını otomatik olarak ayarlar. Trendline paketli araçlarda Klima tik klima, Comfort line paketli araçlarda ise Klimatronik klima yer almaktadır.
Dokunmatik ekran
Türkçe navigasyon
Bluetooth telefon kiti (bas-konuş sistemi)
Televizyon
iPod bağlantısı
Oyun
Cama entegre anten
Aynalara entegre sinyal lambala
Trafik kazaları sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak sorunu. Gelişen yeni teknoloji bir yandan güvenlik ve konforu artırıcı özellikleri araçlara kazandırırken, diğer yandan da direksiyon başında SMS yazma, "Memur bey vallahi eşim doğuma girdi" gibi bahaneler üretmeyi gerektirecek telefon konuşmaları gibi oldukça sağlıksız alışkanlıklar da getiriyor. Soruna çare arayan firmalardan biri de Aegis Mobility.
Her Şey Güvenli Seyahat İçin
DriveAssist adlı yeni yazılım çözümü, otomobile kurulduğunda aracın hareket halinde olduğu zamanları algılayıp, GSM operatörüne çağrı ve mesajları bekletmesi için sinyal gönderiyor. Arayan kişiler, karşı tarafın direksiyon başında olduğuna dair bir mesaj alıyor. Bundan sonra acil çağrılar için doğrudan bağlantı veya mesaj bırakmak arayan tarafın kararına kalıyor.
Ülkemizde zaten yasak olan araç kullanırken cep telefonuyla görüşmeye kolaylık getirmesi beklenen DriveAssist, Symbian OS ve Windows Mobile'ı desteklerken, şimdilik iPhone ve Android işletim sistemlerine bir çözüm sunmuyor. Özellikle gençlerin araç kullanırken kendini kaptırmaması için ebeveynler tarafından tercih edileceği düşünülen(en azından yurtdışında) yazılımın aylık yaklaşık 10 ila 20 dolar arasında bir ücreti olacak. Bizde nasıl kabul görür bilinmez ama, Aegis şimdiden Nationwide Mutual Insurance Co. sigorta firması ile anlaşma yapmış görünüyor.
Alman otomobil üreticisi gece sürüş güvenliğini artırmak için, 7 serisi modellerinde Night Vision adı verilen termal kamera teknolojisi kullanacak.
Araştımalar, trafik yoğunluğunun gündüze göre dörtte bir oranına düşmesine karşın, yaşanan ölümlü kazaların yarısından fazlasının gece gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Alman otomotiv firması BMW, gece sürüş güvenliğini artırmak için, Night Vision adı verilen yeni bir termal kamera teknolojisini hayata geçirdi.
Termal kamerlar ısı enerjisini ölçüyor ve gece seyahetlerinde kaza nedenlerinin başında gelen, yola çıkan hayvan ve insanların, 300 metreyi bulan menziliyle far mesafesine girmeden algılanmasını sağlıyor. Sistemin özellikle yaban hayatın sürdüğü kırsal yollar, karanlık garaj girişleri gibi görüşü sınırlayan mekanlarda fayda sağlaması bekleniyor.
Sürücü paneline yerleştirilen bir monitör sayesinde termal kameradan elde edilen görüntüler araç içine ulaştırılıyor.
OTOMATİK UZUN FARLAR
Yine BMW tarafından geliştirilen ve gelecek aydan itibaren Alman üreticinin 5, 6 ve 7 modellerinde kullanılmaya başlayacak diğer bir teknoloji ise otomatik yanan uzun farlar olacak.
Araçlarında bu hizmetleri uygulayan ilk otomobil üreticisi olacak BMW, geliştirdiği teknolojilerin sürücüler için artan güvenlik ve konfor anlamına geldiğini belirtiyor.

Bu flaşör mıknatıslı olduğundan tutturulabilir.
Örneğin; gerekirse, patlak lastik değiştirirken aracın gövdesi üzerinde tutturularak büyük bir kolaylık sağlayabilir

Otomatik Toplanan Bagaj Örtüsü
Elektrikli olarak kontrol edilen bagaj kapağı özelliğine sahip araçlarda kapak açılışı ile birlikte bagaj bölmesindeki rulo kendiliğinden toplanarak eşyalara erişiminizi kolaylaştırır.Sadece tek bir düğmeye basarak, örtünün toplayıcısını sökebilirsiniz.
iPhone 4S

Murat Hocam sizde iphone 4 kullanıcısı olduğunuz için iphone 4 ile karşılarştırma yaparak anlatacağım.
İphone 4S, iphone 4 ile dış görüntü bakımından benzer olduğundan yep yeni bir cihaz etkisi bırakmıyor. İki cihaza dışarıdan dikkatli bakıldığında tek farkedilen metal çerçevelerinin ayrım yerleri oluyor.
İphone 4ten itibaren telefonun metal kısımları cihazın antenleri olarak kullanılıyordu. Genellikle çekimin zayıf olduğu yerlerde kullanıcılar bu metal çerçeveyi belli bir şekilde tuttuklarında, sinyal önem arz edecek kadar düşüyordu. İphone 4S te ise anten olarak kullanılan bu metal çerçevelerin ayrım noktaları değiştirilmiş ve teknolojisinde değişiklik yapılarak çekim konusundaki sorunlar ortadan kaldırılmıştır.
Yeni A5 İşlemci

Apple’ın ilk ipad2 de kullandığı bu işlemci telefonun genel verimini, iphone 4 e oranla iki kat, grafik performansını ise 7 kat daha fazla artırıyor. Iphone 4S in 715 Mhz bir ARM işlemcisi bulunmakta. Fakat her ne kadar 4S’te işlemci arttırılmış olsa da, RAM kapasitesi iphone 4 ile aynı tutulmuş. Her ikisinde de 512 MB bir hafıza kullanılıyor.
Görüldüğü gibi iphone 4S in grafik başarısı iphone 4ün çok üstünde ve ipad 2 çok yakın. Aynı zamanda diğer rakiplerinin de çok üstünde.
3G Hızı
iphone 4Si n, iphone 4′e göre hız konusunda iyileştirildiği diğer bir noktada hücresel veri yani maksimum 3G hızı.
İphone 4S ile Apple, bu güncel teknolojilere ayak uydurmuş ve yeni cihazında 14.4Mbps’e kadar indirme hızlarını destekler hale gelmiş. Bu fark ülkemizde pek fazla avantaj haline gelmiyor. Bunun nedeni de teorik olarak 14.4Mbps maksimum indirme hızları olsa da operatörlerin bu hızları pratikte sunamaması.
Siri
Apple’ın iphone 4S ile ön plana çıkarttığı bence en önemli yenilik, seslerimizi algılayıp cihazımızda istediğimiz işlemler yapabilen Siri ismindeki sesli asistan. Siri’nin en büyük özelliği akıllı olması, yani bir konuyla ilgili komutlar vermeye ya da soru sormaya başladığımızda, hatalarını öğrenip daha doğru cevaplar vermeye
başlıyor.
Aslında Siri, arabasıyla fazla seyahat edenler ya da işi gereği elleri sürekli kirli veya eldivenli olanlar için çok yararlı bir özellik. Fakat şimdilik Türkçeyi desteklemediği için Siri bizi hayal kırıklığına uğratan bi özellik. Fakat ingilizce bilen kullanıcılarbir Sirinin birçok özelliğinden yararlanabilir.
http://www.youtube.com/watch?v=DKVMGtZgxBg adresindeki videoyu izlerseniz Apple’ın Siri’yi neden ön plana çıkardığını anlayacaksınız.
8MP ‘lik Yeni Kamera

Apple’ın iPhone 4S te iyileştirmeler yaptığı ve yeni şeyler eklediği diğer bir donanımı da kamerası. Biliyorsunuz iphone 4 te 5 MP bir kamera bulunuyor. iPhone 4S te ise 8 MP bir kamera var. Bunun haricinde de kamerada epey teknolojik iyileştirmeler yapılmış.
Sonuç Olarak
Şunları söyleyebilirim iphone 4S, iphone 4 e göre gerçekten iyileşmiş fakat iphone 4 sahiplerine eski cihazınızı mutlaka satın ve iphone 4S alın diyemeyeceğim. Bana kalırsa iphone 4 sahiplerinin iphone 4S’e geçiş yapmasına çok fazla gerek yok derim. Iphone 4 sahiplerinin Iphone 5'i beklemeliri daha mantıklı. Fakat artık cihazları iyice eskimiş olan iphone 3G ve 3GS sahiplerine iphone 4S’i tavsiye ederim. Bence ıphone 4S'ten 150-200 TL daha ucuza gelse dahi iphone 4 almayın derim. Cihazınızı yenileyecekseniz mutlaka iPhone 4S’e geçiş yapın.
2 Kasım 2011 Çarşamba
SONY TABLET S
İşlemci:
İşlemci Adı: NVIDIATegra 2
Mobil İşlemci
İşlemci Hızı : 1.0 GHz
Bellek:
Bellek boyutu: 1 GB
32 GB'a kadar Saklama kapasitesine sahiptir.
Ekran özellikleri:
Ekran tipi: TFT Renkli LCD
Ekran boyutu(cm)-(inç): 23,8cm -9,4 inç
Arka aydınlatma: LED
Ağ bağlantıları vardır.(72 Mbps hıza kadar ulaşabilir)
Arayüz bağlantıları vardır.(USB,kulaklık,SD,SDHC bellek kartı yuvası )
Sensör Özellikleri: Jiro, Dijital pusula, Ortam ışık sensörü,ivme ölçer
KÖ özellikleri: Uzaktan kumanda kontrolü var.
Ses özellikleri:Dahili Stereo Hoparlör,Dahili Mono Mikrofon
Kamera özellikleri: web kamerası (VGA), Arkada HD kamera 5.0 mp
Birçok Codec ve Formatları destekler.
inşaat teknolajisi

ALANIN TANIMIİnşaat Teknolojisi alanı altında yer alan dalların yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen alandır.ALANIN AMACIİnşaat Teknolojisi alanı altında yer alan mesleklerde, sektörün ihtiyaçları, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda gerekli olan mesleki yeterlikler ikazanmış nitelikli meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.DAL PROGRAMLARI, TANIMLARI VE AMAÇLARI1. HARİTA VE KADASTROTanımı: Harita ve kadastroculuk ile ilgili arazi ölçümlerive harita çizimi konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen dal dır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında harita ve kadastroculuk mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.2. MİMARİ YAPI TEKNİK RESSAMLIĞITanımı: Mimari yapı teknik ressamlığında proje çizimi,röleve ve maket yapma konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen daldır. Amacı: İnşaat Teknolojisi alanında, yapı teknik ressamlığı mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.3. STATİK YAPI TEKNİK RESSAMLIĞITanımı: Statik yapı teknik ressamlığında proje çizimikonusunda yeterliliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen dal programıdır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında yapı teknikressamlığı mesleğinin yeterliklerine sahip mesle kelemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.4.AHŞAP DOĞRAMA KAPLAMATanımı: Ahşap doğrama ve kaplamacılığı, yapılara aitdoğrama, kaplama ve çizim işlerini yapma konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretimverilen daldır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında ahşap doğrama ve kaplamacılığı mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.5. PVC DOĞRAMA VE MONTAJTanımı: Plastik doğrama imalât ve montajcılığı; PVC doğramaların çizim, imalat ve montajı ile ilgili işlemlerin yapılması konusunda yeterliklerini kazandırmayayönelik eğitim ve öğretim verilen daldır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında plastik doğramaimalat ve montajcılığı mesleğinin yeterliklerine sahipmeslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.6. BETONARME DEMİR, KALIP VE ÇATICILIKTanımı: Betonarme demir, kalıp ve çatıcılık, betonarme kalıp, ahşap çatı ve çizim konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretimverilen daldır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında betonarme kalıpçılıkve çatıcılık mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.7. YAPI YÜZEY KAPLAMATanımı: Sıvacılık, döşeme kaplamacılığı ve sıva, seramik, mermer çizimi konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen daldır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında, yapıda sıva,seramik ve mermer kaplamacılığı mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.8. YAPI DEKORSAYONTanımı: Yapıda boya, alçı dekorasyon ve kartonpiyercilik ve renk tasarımı, alçı dekorasyon çizimi konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelikeğitim ve öğretim verilen dal programıdır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında yapıda boya, alçı dekorasyon ve kartonpiyer mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.9. YAPI YALITIMTanımı: Yapıda yalıtım ve yalıtım detay çizimlerikonusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitimve öğretim verilen daldır.Amacı: İnşaat teknolojisi alanında yapıda yalıtımcılık mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.10. DUVARCILIKTanımı: Yapıda duvarcılık ve duvar çizimlerikonusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitimve öğretim verilen daldır.Amacı: İnşaat teknolojisi alanında yapıda duvarcılıkmesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanlarıyetiştirmek amaçlanmaktadır.11. RESTORASYON :Tanımı: Restorasyon, ahşap-kâgir restorasyonu röleveyapma ve proje çizimleri konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen dalıdır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında restorasyon mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.12. İÇ MEKAN TEKNİK RESSAMLIĞITanımı: İç mekân teknik ressamlığında iç mekân projeçizimi ve röleve yapma konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen dal programıdır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında İç mekân teknik ressamlığı mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.13. YAPI LABORATUVARITanımı: Yapı laboratuvar teknisyenliği, yapının inşası sürecinde inşaata ait agrega, çimento, beton ve zemindeneylerinin yapılması konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen daldır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında inşaat laboratuvarcılığı mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.14. ÇELİK YAPI TEKNİK RESSAMLIĞITanımı: Çelik yapı teknik ressamlığında çelik yapı proje çizimi, röleve yapma konusunda yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen daldır. Amacı: İnşaat teknolojisi alanında çelik yapı teknik ressamlığı mesleğinin yeterliklerine sahip meslek elemanları yetiştirmek amaçlanmaktadır.GİRİŞ KOŞULLARIÖğrencilerin sağlık durumu, İnşaat Teknolojisi alanı altında yer alan mesleklerin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olmalıdır.İSTİHDAM ALANLARIİnşaat Teknolojisi alanından mezun olan öğrenciler,seçtikleri dal/meslekte kazandıkları yeterlikler doğrultusunda;1. Devlet Demir Yolları,2. Devlet Su İşleri,3. Türkiye Cumhuriyeti Karayolları,4. Belediyeler,5. İller Bankası,6. Bayındırlık hizmetleri,7. Havayolları,8. Petrol araştırmaları,9. Tapu kadastro,10. Mimarlık büroları,11. İnşaat mühendisliği büroları,12. Harita mühendisliği büroları,13. PVC İmalat ve montaj sektörü,14. Ahşap doğrama ve kaplamcılık atölyeleri,15. Beton santralleri,16. İnşaat laboratuvarları ,17. Yapımcı inşaat firmaları vb.yerlerde çalışabilirler.EĞİTİM-ÖĞRETİM ORTAMLARI VE DONANIMLARI1. Program, mesleki ve teknik eğitim alanındadiplomaya götüren ortaöğretim kurumları ile belge ve sertifika programlarının uygulandığı her tür ve derecedeki örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim-öğretim kurumlarında uygulanmaktadır.2. Programın uygulanabilmesi için İnşaat Teknolojisi alanı standart donanımları ve mesleklerin gerektirdiği ekipmanlar sağlanmalıdır.EĞİTİMCİLER1. Programın uygulanmasında İnşaat Teknolojisi alanında eğitim almış ve tercihen sektör deneyimi olan alan öğretmenleri görev almalıdır.2. Programın uygulanmasında gerektiğinde İnşaat Teknolojisi alanında sektör deneyimi olan usta öğretici, teknisyen ve meslek elamanlarından yararlanılabilir.ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEMillî Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’ne göre çeşitli ölçme araçları kullanılarak öğrencilerin değerlendirilmesi esastır. Buna göre;1. Dersin altındaki modüllerin işlenişi sırasında kazandığı (bilgi, beceri ve tavırlar) yeterlikler,2. Okulda, işletmede ve kendi kendilerine yaptıklarıtüm öğrenim faaliyetleri değerlendirilerek öğrencilerin dersteki başarısı belirlenir.YATAY VE DİKEY GEÇİŞLERProgram; geniş tabanlı ve modüler yapıda düzenlendiğinden, Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği çerçevesinde yatay ve dikey geçişlereolanak sağlanır.1. Alan/dalda sertifika, belge ve diplomaya götüren tüm programlar ve dallar arasında geçiş yapılabilir.2. Diploma almaya hak kazanan öğrenci, İnşaat Teknolojisi alanının devamı niteliğindeki programların veya bu alana en yakın programların uygulandığı meslek yüksek okuluna sınavsız geçiş yapabilir ya da sınav sonuçlarına göre diğer yüksek öğrenim kurumlarını tercih edebilir.BELGELENDİRME1. Mezun olan öğrenciye alanda/dalda diploma verilir.2. Öğrencinin seçtiği dal ile ilgili aldığı tüm dersler ve modüller diploma ekinde belirtilir.3. Öğrenciye, programdan ayrıldığında veya mezun olduğunda, kazandığı yeterlikleri gösteren ve bir yaygın mesleki ve teknik eğitim programı ile aynıyeterlikleri kazanan kişilere eş değer belge verilir.4. Öğrencinin kazandığı mesleki yeterlikler sertifikaya yönelik belgelendirmelerde değerlendirilir.EĞİTİM SÜRESİ1. Alan programının toplam eğitim süresi, 9. sınıftansonra 3 öğretim yılı olarak planlanmıştır.2. Eğitim süresinin okul, işletme ve bireysel öğrenmeiçin ayrılmış dağılımı, İnşaat Teknolojisi alanıhaftalık ders çizelgesi, dersler ve modüller ile ilgili açıklamalarda belirtildiği gibi uygulanır.ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİModüler öğretime yönelik ağırlıklı olarak bireysel öğrenmeyi destekleyici yöntem ve teknikleri uygulanır.1. Öğretmenler, öğrenciye rehberlik eder.2. Öğrenciler kendi kendine öğrenmeye teşvik edilir.3. Öğrencilerin aktif olması sağlanır.4. Öğrenciler araştırmaya yönlendirilir.5. Öğrenciler kendi kendilerini değerlendirebilir.6. Öğrenciye yeterlik kazandırmaya yönelik yöntem veteknikler uygulanır.İŞ BİRLİĞİ YAPILACAK KURUM VE KURULUŞLARÖğrenciler, programın gerektirdiği öğretim faaliyetleri, istihdam olanakları ve planlama konularında çevredeki üniversiteler, sivil toplum örgütleri, inşaat sektöründe bulunan firmalar ve meslek elemanları ile iş birliği yapılarak yönlendirilir.ÖĞRENCİ KAZANIMLARIProgramın sonunda seçtiği dala/mesleğe yönelikolarak öğrenci;1. Alandaki ortak temel, bilgi ve becerilerikazanabilecektir.2. İnşaat Teknolojisi alanının temel yeterliklerine sahipolabilecektir.3. Dalın gerektirdiği işleri yapabilecektir.4. Dalın gerektirdiği özel mesleki yeterliklerikazanabilecektir.EĞİTİM ÖĞRETİM FAALİYETLERİİnşaat Teknolojisi alanı haftalık ders çizelgesinde yeralan dersler ve bu derslerin altındaki modüllerin içeriğindeki eğitim-öğretim uygulamaları yapılır.
HİBRİT ARACLAR

Şu sırada günümüzde hibrit arabalar üretilmektedir. Özellikle Honda ve Toyota firmaları bu konuda başı çeken firmalardır.Hibrit kelime olarak iki farklı güç kaynağının bir arada bulunması anlamına gelir.* Etrafımızda gördüğümüz mobiletler (mo-ped, motorized pedal bike) hem benzinli motordan hem de sürücünün pedal çevirmesinden güç alırlar. O yüzden mobiletlere en basit hibrit araçlar denebilir.
* Belki hibrit araçlara en güzel denizaltılardır. Denizaltılar, denizin üzerinde giderken dizel motorlarını kullanırlar. Denize daldıklarında ise denizin altında hava olmadığı için elektrik motorlarından güç alırlar. Elektrik motorlarına gücü, bütün denizaltılarda olan dev bataryalar (piller) sağlar.
Hibrit arabalarda bu tip araçların günümüzde git gide popüler hale gelen örneklerinden biri. Hibrit arabalar içlerinde hem elektrik motoru hem de benzin motoru barındırıyorlar. Elektrik motoruna enerjiyi denizaltılarda olduğu gibi piller sağlarken, benzin motoruna enerji, diğer bütün arabalarda olduğu gibi benzin deposundaki benzinden sağlanmakta.
Hibrit arabaların farklı tipleri olmasına rağmen paralel hibrit arabalar en popüler olanları. Buradaki paralelin anlamı arabanın gücünü hem elektrik motorundan hem de benzin motorundan aynı anda alabilmesi.
Hibrid arabaların yaklaşık 10 yıl içerisinde, benzin motorlu arabaların yerini alacağı düşünülmektedir. Toyota'nın Toyota Prius modeli, Honda'nın Honda Insight ile başladığı günümüzde Honda Civic Hibrid ile devam eden serileri hibrit otomobillere örnek olarak verilebilir. Toyota'nın lüks araba şirketini temsil eden Lexus'un 2005 yılı içerisinde piyasaya sunduğu Lexus RX 400h modeli de melez otomobiller arasında yerini.
HİBRİT ARACLARIN CALIŞMA PRENSİBİ

Hibrid bir otomobil nasıl çalışır? Standart bir otomobile göre, litre başına 20-30 km daha fazla yol almanızı sağlayan yapının altında neler var? Ve daha fazla yol almanızı sağlayan bu sistem, çevreyi geçekten daha mı az kirletiyor? Bu makalemizde, hibrid teknolojisinin nasıl çalıştığı konusuna değineceğiz ve bir hibrid aracı, maksimum verimde kullanabilmeniz için bazı ipuçları vereceğiz.
Aslında bazı insanlar farkında olmasalar da hibrid bir araca sahipler. Örneğin mo-ped (Motor pedallı bisiklet), bir hibrid araç türüdür. Çünkü, sürücünün pedal gücüyle benzin motoru gücünü birleştirerek çalışır. Yani, hibrid araçlar etrafımızda bolca mevcuttur. Trenleri çeken lokomotifler dizel-elektrik hibrid araçlardır. Seattle gibi şehilerde de dizel-elektrik otobüsler kullanılmaktadır. Bu araçlar, kablolu yerlerde elektrik ile, kablonun olmadığı kısımlarda ise dizel ile çalışırlar. Büyük maden kamyonları da dizel-elektrik hibrid araçlardandır. Denizaltılar da ayrıca hibrid araçlardandır. Bazılarında nükleer-elektrik, bazılarında ise dizel-elektrik kullanılır. İki veya daha fazla güç kaynağını direkt veya dolaylı olarak kullanarak güç sağlayan araçlar, hibrid araçlardır. Yollarda gördüğümüz hibrid araçların çoğu, benzin-elektrik hibrid araçlarıdır. Fransız otomotiv üreticisi PSA Peugeot Citroen, iki dizel-elektrik hibrid araç üzerinde çalışmaktadır. Benzin hibrid araçların piyasada bulunmasından dolayı, bu makalemizde onlar üzerine yoğunlaşacağız.
Benzin-elektrik hibrid araçları; isminden anlaşıldığı gibi, bir elektrik aracı ile bir benzin aracının arasında bulunan bir sistem ile çalışır. Şimdi, bir benzin gücü kullanan araç ile elektrik gücü kullanan tipik bir araç arasındaki farkları açıklayan bir kaç özellik ile başlayalım.
Benzin gücü ile çalışan araçlarda, yakıtı motora ulaştırmak için bir yakıt deposu bulunur. Motor ise lastikleri çevirmeye yarayan bir aktarım sistemine sahiptir.
Öte yandan bir elektrik aracı ise, bir akü setinden oluşan ve elektrik enerjisini bir elektrik motoruna ileten yapılardan oluşur. Motor da, lastikleri çevirmeye yarayan bir aktarım sistemine sahiptir.
Hibrid bir arabulucu sistem olarak düşünülebilir. Benzin kullanan bir araçta, bir elektrikli arabanın işlevlerini de yerine getirerek, aynı miktar yakıt ile daha fazla mesafe alınmasını ve emisyonunun düşürülmesini sağlar.
Verimli ve kullanışlı olması için bir arabanın bazı minimum gereksinimleri sağlaması gerekir. Bu özellikler:
* Yeni yakıt almadan önce, en azından 482 km yol alabilmesi
* Kolay ve hızlı bir şekilde yeniden yakıt alabilmesi
* Yoldaki diğer trafiğe uyum sağlayabilmesi
Bir benzinli araç ta bu özelliklere sahiptir. Ancak, yakıt tasarrufu ve buna bağlı olarak aldığı mesafe daha azdır ve daha fazla çevre kirliliğine sebep olur. Bir elektrik aracı ise, neredeyse hiç çevre kirliliğine neden olmaz ama yeniden şarj edilene kadar ancak 80 ile 161 km arasında bir yol alabilir. Elektrik aracındaki sorun; çok yavaş olması ve yeniden şarj edilmeye çok uygun olmamasıdır.
Bir benzin-elektrik aracı, hem benzin gücünü hem de elektrik gücünü bir araya getirerek uyumlu şekilde çalıştıran bir sisteme sahiptir.
Bu yazımızda bezin ve elektrik araçlarında bulunan parçaları detaylı olarak inceleyeceğiz, böylece çalışma prensibini daha iyi anlamış olacaksınız.
Benzin-elektrik hibrid araçları aşağıdaki parçalara sahiptir:
* Benzin motoru - Hibrid araçlar, standart bir araçta bulunan motorlara benzer şekilde bir motora sahiptirler. Ancak, hibrid araçlardaki motor daha küçüktür. Bu motor, emisyonu azaltmak ve verimliliği artırmak için gelişmiş teknolojiler kullanır.
* Yakıt Tankı – Hibrid araçlardaki yakıt tankı, benzin motoru için enerji depolama birimidir. Benzin, aküye göre daha yüksek enerji yoğunluğuna sahiptir. Örneğin, bir birim benzin enerjisinin yerine geçebilecek akü enerjisi, bunun bin katına denk gelmektedir.
* Elektrik Motoru – Hibrid araçlardaki elektrik motoru çok gelişmiş ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Gelişmiş elektronik sistem, motorun aynı zamanda bir dinamo gibi çalışmasını sağlar. Örneğin, aracın hızlanması için, gerektiğinde, enerjiyi aküden sağlayabilir. Ama bir dinamo olarak görev yaptığında, araç yavaşlarken enerjiyi tekrar aküye depolar.
* Dinamo – Dinamo bir elektrik motoruna çok benzer yapıdadır. Ama, sadece elektrik gücünün üretilmesini sağlar. Çoğunlukla, seri hibrid araçlarda kullanılır.
* Akü – Hibrid araçlarda akü, elektrik motoru için enerji depolayan birimdir. Benzin motoruna güç sağlayan yakıt tanklarındaki benzinin aksine, hibrid araçlardaki elektrik motoru; aküden hem enerji alan, hem de bu enerjiyi tekrar yerine koyabilen bir sisteme sahiptir.
* Transmisyon (Vites Sistemi) – Hibrid araçlardaki transmisyon sistemi, standart bir araçtakiyle aynı temel özelliklere sahiptir. Honda Insight gibi bazı hibrid araçlar, standart bir transmisyon sistemine sahiptir. Toyota Prius gibi diğer bazı araçlar ise, daha sonra bahsedeceğimiz çok daha farklı bir transmisyon sistemine sahiptir.
Bir hibrid araçta bulunan iki güç kaynağını farklı yollarla bir araya getirebilirsiniz. Paralel hibrid olarak bilinen bir yöntemde, motora benzin sağlayan bir yakıt tankı ve elektrik motoruna güç sağlayan bir akü seti bulunur. Motor ve elektrik motorunun her ikisi de aynanda transmisyon sistemine müdahale edebilir ve bu sayede lastiklerin dönüşü sağlanır.
HİBRİT ARACLARDA BATARYA
Ford Escape Hibrid Bataryası
İçten yanmalı motorlar için benzin deposu ne demekse, elektrikli motorlar için de batarya o demektir. Ancak hibrit araçlar gereken elektriğin tamamını bataryalarından karşılayamazlar. Araçta bulunan dinamo yardımıyla tekerlekler dönerken aynı zamanda bataryaları doldururlar. Yine dinamodan sağlanan elektrik enerjisiyle benzinli motor ihtiyaç duyulduğu takdirde devreye geçer. Benzinli motorun dinamo doğrultusuyla bataryaları doldurması ise güç dağıtım cihazı (Power Split Device) sayesinde gerçekleşir. Güç dağıtım cihazı kullanılan bu karmakarışık sistemin yapıtaşıdır. Dinamoyu, benzinli motoru ve elektrikli motoru birbirine bağlayarak bir vites kutusu gibi davranır.
Elektrik motorunun uzun süreli ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak için çok güçlü bataryalara ihtiyaç duyulmakta ancak günümüz teknolojisiyle üretilen bataryalar istenen verimleri sağlayamamakta ve oldukça ağır olmaktadırlar. Ayrıca bataryaların çok büyük şarj sıkıntıları bulunmaktadır. Bu engeller hibrit teknolojisinde ilerlemeyi imkansız kılmaktaydı. Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) Byoungwoo Kang ve Gerbrand Ceder adlı iki araştırmacının geliştirdiği yöntem sayesinde şarj süresi çok uzun olan lityum-demir-fosfat(LiFePO4) piller daha hafif ve daha uzun ömürlü olacak. Sistemin çalışma prensibi lityumdan iyonları ve elektronları, bataryayı oluşturan boşluklara yayarak negatif elektrotla pozitif elektrotun arasındakı akım geçişini hızlandırmak üzerine kurulu. Bu hızlandırma sayesinde 6 ila 8 saat arasında şarj edilebilen otomobil bataryalarının sadece 5 dakikada şarj edilebilmesi öngörülüyor. Yine aynı piller sayesinde hibrit araçlarda ani hızlanmaların da elektrik motoru sayesinde yapılabilinmesi gündemde. Bir diğer önemli gelişme ise bataryaların şarj istasyonlarında bulunan şebeke ile araç arasında kablolu bağlantı kurma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Park alanlarına döşenecek sabit rezonatörler (elektromanyetik dalgaları itmeye ya da güçlendirmeye yarayan aygıt) ile araç üzerinde bulunan rezonatörler arasındaki güç transferi özel şarj kontrolcüsü kullanılarak kablosuz olarak sağlanabiliyor.
HİBRİT ARAÇLARIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
Elektrikli hibrid motorların, içten yanmalı motorlara kıyasla birçok avantajı olmasına
rağmen, geliştirme aşamasında oldukları için birtakım dezavantaj ve problemleri
bulunmaktadır.
Elektrikli hibrid motorun avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
1.Çevreyi daha az kirletir, yani egzoz emisyonun daha düşük seviyededir.
2. Yakıt tüketimi yönünden daha ekonomiktir. Bir depo yakıt ile gidebileceği
mesafe içten yanmalı ve elektrikli motorlu taşıtlara göre daha fazladır.
3. Motor boyutlarına göre araca yerleştirilişi en uç noktalara değil; ortaya ve
yanlara olduğundan araç dengesi daha iyi sağlanabilmektedir.
4. Elektrik motoru ilk harekete geçiş ve hızlanma karakteristikleri yönünden, içten
yanmalı motora göre daha avantajlıdır.
5. Elektrik motoruyla kullanımda çok sessiz çalışma sağlanır. 6. Ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltır.
Elektrikli hibrid motorun dezavantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
1.İçten yanmalı motora göre daha pahalıdır.
2.Motordan bağımsız şarj süreleri uzun sürmektedir.
3.Bu tip taşıtlar direkt olarak havayı kirletmemelerine rağmen, yeniden şarj
edilebilmeleri için gerekli enerji termik santrallerden sağlandığı için, fosil
yakıtlarından dolayı, santrallerden yayılan sülfüroksit ve karbondioksit
miktarlarında artma olmaktadır. Kısacası dolaylı olarak hava kirliliği devam
etmektedir.
4.Elektrikli taşıtların en büyük dezavantajı menzillerinin kısa oluşudur. Akünün
fiziksel durumu ve taşıdın çalışma koşulları menzil üzerinde etkili olmaktadır.
5. Akü ömrünün kısa olması ve ağırlıklarının fazla olması nedeniyle geliştirme
çalışmaları devam etmektedir.
6.Elektrik motoruyla kullanımda yüksek hız ve yüksek tork elde edilememektedir.
TÜRKİYE'DEKİ MEVCUT DURUM

Tubitak MAM Enerji Enstitüsü’ ne bağlı olarak faaliyet gösteren Araç Teknolojileri Grubu Türkiye’nin hibrit araç alanındaki en büyük faaliyet merkezidir. Araç Teknolojileri Grubu hibrit elektrikli araç ve güç sistemlerini tasarlamanın yanında hibrit araçların kontrol sistemlerini geliştirmekte ve motor testlerini gerçekleştirmektedir. Çeşitli hibrit araç tasarımı ve prototip üretimlerinin de yapıldığı merkezde elektrik motoru ve elektrik motor sürücüleri, hibrit araç kontrol üniteleri geliştirilmesi ve prototip üretimi ile enerji depolama teknolojileri ve batarya geliştirilmesi konularında da çalışmalar yapılmaktadır. Bu anlamda ülke olarak önem verdiğimiz otomotiv sektöründe özgün çalışmalarımızla başarıyı amaçlamakta olduğumuz görülmektedir. Ayrıca 2005 yılından beri Tubitak tarafından düzenlenen Formula-G güneş enerjili araç yarışları alternatif enerjili araçlara olan ilgiyi arttırmakta ve geleceğin araçları için fikirler oluşturmaktadır.
Ülkemizin ilk hidrojen enerjili ticari hibrit mobil aracı 2009 yılı içerisinde Sakarya’da üretilmiştir. UNIDO-ICHET ( Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi) tarafından da onaylanan bu aracın üretimi Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Yavuz Soydan